0-13 yaş grubunun süt ve sürekli dişlerinin tedavisini ve korunmasını sağlayan diş hekimliği dalına çocuk diş hekimliği ya da pedodonti denir.
Süt dişler ağızda yer aldığı andan itibaren çocuk düzenli diş hekimi kontrollerine götürülmeli, beslenme alışkanlıkları ve ağız hijyeni ile ilgili konularda ebeveynler ve uygun yaşa geldiğinde de çocuk hasta bilgilendirilmelidir.
Pedodonti dalında iki türlü tedavi hizmet verilmektedir. Bunlardan ilki mevcut problemlerin giderilmesine yönelik dolgu, kanal tedavisi, diş çekimi şeklindeki tedavilerdir. Süt dişleri tıpkı sürekli dişler gibi tedavi edilmeli, nasıl olsa düşecek diye düşünülerek tedavisi ihmal edilmemelidir. İkinci tedavi yöntemi ise oluşabilecek problemlerin önlenmesine yönelik koruyucu tedavi uygulamalarıdır. koruyucu uygulamalar, basit, ucuz ve sağlıklı uygulamalardır.
Bu uygulamalar;
Fissür Örtücüler: Azı dişlerin çiğneyici yüzeylerinde plak ve mikroorganizma birikimini arttıran pit ve fissür adı verilen girinti ve oyuklar mevcuttur. Fissür örtücüler bu girintili alanlar üzerine uygulanan akışkan ve ışıkla sertleşen örtüleme malzemeleridir. Uygulama öncesinde dişin yüzeyi çok iyi bir şekilde temizlenir, ardından fissür örtücü dişin üzerine uygulanarak sertleştirilir. Anestezi gerektirmeyen son derece ağrısız bir işlemdir. Diş dokularından madde kaldırılmaksızın uygulanır. İlk sürekli diş olan 6 yaş dişi ağızda göründüğü andan yani 6 yaşından itibaren uygulanmasında fayda vardır.
Flor Uygulamaları: Fissür örtücüler dişlerin çiğneyici yüzeylerine uygulanarak bu bölgelerde çürük oluşumunu engellerken dişlerin çürüğe en yatkın bölümlerinden biri olan ara yüzlerde çürük gelişmesini engelleyemezler. Florür dişlerin yapısını güçlendiren, çürüğe karşı dişleri koruyan ve yeni oluşmaya başlayan çürüklerin ilerlemesini durduran bir elementtir. Özellikle çürüğe yatkın bireylerde diş hekimi tarafından jel, solüsyon ya da vernik şeklinde lokal olarak uygulanır. Tedavi süresi son derece kısa ve maliyeti düşüktür.
Yer Tutucu Uygulamaları: Travma ya da çürük nedeni ile süt dişlerinin erken kaybı durumda, var olan dişler çekim boşluğunu kapatma eğilimindedir. Çekim boşluğunun yerinin daralması ileride sürecek sürekli dişin yer bulamamasına ve çene kavsinin dışında yer almasına neden olur. Yer tutucular bu durumun önüne geçerek sürekli dişlerin yerlerinin korunmasını ve dişlerin kavis üzerinde düzgün bir şekilde sıralanmalarını sağlar.
